ÂLEMİN  ÖZGEÇMİŞİ !  

                      *              **

                                          I  İLK   UZAY   !

                        *             **

HAK sırf göz ! Her göz gibi ! Göremez O kendini !

‘“Öz aslını”’ aynada görmektir ‘“HANÎF DÎN”’i !

                                    Yasasını ilk önce kendine uyguladı !

                                    Bu yüzden İlk Müslüman oldu ! ALLAH’ın adı !

Her yerdeki vücûdu, bir noktadan çekildi !

Nokta ilk uzay oldu ! Boyutsuz bir şekildi !

                                    Görülemeyen saydam cevherde, olmaz boyut !

                                    Yâni hiç madde yoktu ilk uzayda ! Tam soyut !

Noktayı merkez yapıp ALLAH çepçevre sardı !

Kendini seyretmekti orda, fikrinin ardı !

                                    Âlemin ilk rahmine, her kutsal kitab ‘“Su”’ der ! 

                                    Su, anne, yâni ! Mâ - üm eşittir ! Kırk bir eder !

Buradan gelir, Kırk bir kere mâşallah sözü !

                        Bu sudur ana madde ! Bu sudur hayât özü !

                                    Bu uzay, Meryem gibi, idi Îsâ’ya gebe !

                                    Mesîh’i doğurtacak olan RAB, idi ebe !

Dev bir yumurta ! Boş bir parabol ! İdi uzay !

İki odak dışında, ne Güneş vardı ! Ne Ay !

                                    ALLAH’ın boşalttığı bu yer karanlık idi !

                                    ALLAH’tan boşanmışın, karanlık, tek şâhidi !

ALLAH’ın bağışına, bu boşluk idi muhtaç !

HAK’tan her soyutlanan ! Olur ışığına aç !

                                    ALLAH’tan ikiz ışın çıktı ! RAB onun ismi !

                                    Hem RAHMÂN ! Hem RAHÎM O ! ALLAH’a benzer resmi !

Parabolde pozitif odak, oldu ‘“ERRAHMÂN !”’

Negatif kutbu ise, ‘“ERRAHÎM !”’ Eyle îmân !

                                   ‘“ALLAH’ın benzerinin, benzeri yok”’der, ÂYET !

                                    Çünkü olmaz gölgenin gölgesi ! Normal gayet !

                        Sonraki ikizlere, bu nedenle deme RAB !

‘“Gölge uzantısı de !”’ Çekmeyesin ıztırâb !

                                    RABB’İN pozitif kutbu RAHMÂN, Rûhu neşretti !

                                    RÛH, babası RAHMÂN’ın emrindeki sûretti !

Negatif kutub RAHÎM, fışkırttı ‘Sekîne’yi !

Sekîne de RAHÎM’e ayna oldu en iyi !

                                    Rûh çift cinsli kelime ! Hem erkek ! Hem de dişi !

                                    Ses gücünü nakleden Sekîne ! Görür işi !

RAHMÂN’ın ‘“Arş”’ı, rûh’tur ! Sekîne’dir ‘“Kürsüsü !”’

Bu iki kıymet, ‘“Kadîr gecesi”’nindir süsü !

                                    RAHMÂN rûha yansıdı !‘“En üst ufuk”’ tan bindi !

                                    ARŞ, ilk uzayı cennet yapmak üzere, indi !

Kumru nasıl kalırsa sâbit ! Titretip kanat,

Rûh titredi ! Zirvede durdu ! Bu, müthiş sanat !

                                    Titreşimin sesini Sekîne iletince,

                                    Dalgalandı ilk sular ! Titreyip ince ince !

Enerjiye dönüşüp dalga, dört akım oldu !

Uzay Cennete dönüp HAK ışığıyla doldu !

Memesi, dört kanaldan süt veren ‘“Bir Bakare !”’

En uzun sûre oldu ! Niçin ? Düşün bir kere !

                        Tam dokuz ay on günde doğar ! Burnu hep ıslak !

                        İneğe tapılmakta bir sır olmalı mutlak !

                        ‘“Zülkarneyn”’e benziyor ! ‘“Çift boynuzu”’ yay gibi !

Harfleri ALLAH ile ayni ! Yeni AY gibi !

                        Bu sûre ‘“ELİF LÂM MİM”’ ile başlıyor ! Niçin ?

                       ‘“Bu inek dokununca ölü kalktığı için !”’

                                    Çünkü, ‘“ELİF LÂM MİM”’dir, şeytandan ‘“Saklı kitab !”’

                                    ‘“Temiz dokunabilir !”’ Gelir özünden hitab !

                        İşte budur ! ‘“YAHYA’nın suyla yaptığı vaftiz !”’

                        Îsâ’yı Mesîh yapan o ‘“Kumru !”’ Bundan bir iz !

                                    ‘“O kuşları havada tutan benim”’ der, RAHMÂN !

                                    Yâni RÛH bir güçtür ki, titreşim yapar her an !

                        Titreşim sayısıdır meleklerin kanadı !

                        Rûhunkinin altında olanın, ‘“BİZ”’ler Adı ! 

                                    İşte bu titreşimin sesine HAK,‘“Sayha”’ der !

                                    Bir anda her şeyi var veyâhut da yok eder !

                        Dönelim uzay boyu olan cennete yine !

                        Tâ ki herkes ‘“ALLAH’ın yapısı”’nı giyine !

 *

                         II  ARZ  CENNETİ  !

 *

           ‘“Arzdan Göklere kadar olan cennet !”’ Bu cennet !

                        Çünkü onun boyutu, o ilk uzay ile denk !

                                    Tüm melekelerini, HAK bu cennette açtı !

                                    Melekleri, cinleri, onun içine saçtı !

En sonunda, kendi öz ismi olan ALLAH’I,

ÂDEM’e borç verdi O ! Çıktı Cennetin ŞAH’I !

                                    Çünkü kapsadığından ALLAH adı, her ismi,

                                    Cennetteki herkesi, içeriyordu cismi !

Yâni ikiz olarak RÛH’tan o çıktığı dem,

Vücûd olarak giydi bu cenneti ilk Âdem !

                                    ‘“Son sınır”’da bulunan;‘“Sonsuz cennet”’ işte bu !

                                    Boyutu ilk uzaydı ! İlk Âdem’di mensûbu !

Arza değil de ! ‘“Arzda ! Halîfe oldu âdem !”’

O Arz, bu cennet idi ! Orada idi mâdem !

                                    Bu ‘“Arz Cenneti”’dir, ilk Âdem’in Havvâ kutbu !

                                    Rûhun, ‘“Sekîne”’ denen kanadından çıktı bu !

Cennet, cenin kökünden ! Can gibi saklı cismi !

Kadın rahmi kökünden gelir ! ‘“ERRAHÎM”’ ismi !

                                    MUHAMMED için ALLAH, Kur’anda ‘“O RAHÎM”’ der !

                                    ‘“Arzdaki ilk emin ev !”’ Girmeyen olur heder !

                        “Ben nebîydim ! Balçıktan yoğurulurken Âdem !

Dedi RESÛL ! İşâret ettiği Zâtı, bu dem !

                                    Cenneti giyen ise ! Erkek kutbu Âdem’in !

                                    Onu, pozitifinden neşretti rûh’ül emin !

ÂLÎ : “Atanız olan o ilk Âdem benim !” Der !

            “EBÛ-T-TURAB” ismini, böyle açıklar Peder !

 *                                                                                                     

                  III   SECDE  !

 *

            ‘“YÜCE MECLİS”’ olmuştu ! İlk Âdem’in vücûdu !

            ‘“RAB hepsine emretti : Ona edin sücûdu !”’

                                    Bu, ŞAH’ın emrine gir ! ÖZ’den kopma demekti !

                                    Kulluğu ret cezası, kölece ödemekti !

Direnerek melekler, RAHMÂN’a dedi ‘hayır !’

Sandılar ÖZ’den özgür olmakta vardır hayır !

                                    Her biri bir tek isme ayna olduğu için,

                                    Bütüne bir kıskançlık beslerdi için için !

                        Secde emri, demekti Ol Âdem’in hücresi !

                        Başka vücûd arama ! Odur rûh penceresi !

                                    Âdem’e bağlanmadı ! Ve her melek kaldı aç !

                                    Oldu o, Âdem’deki ‘“Sekîne”’, aşa muhtaç !

                        Âdem’in vücûdundan dışarı çıkamadı !

Çünkü her ismin yeri idi Âdem’in adı !

                                    İsyan fikriyle, onun vücûduna hapsoldu !   

                                    Sekîne ememeyip nûru giderek soldu !

Gördüler ki Âdem’den başka yoktu bir vücûd !

Hapiste kalmaktansa, hepsi eyledi sücûd !

                                    Secde edip oldular, hücreleri Âdem’in !  

                                    Anladılar, rahimde beslenmekmiş en emin !

Hepsi sayıldı HAKK’a tapmış tam bağlı kul !

Âdem’in her hücresi oldu bir isme okul !

                                    Öz kalıba bürünüp ışıklı insân oldu !

                                    İsmi ölçüsü kadar onun ilmiyle doldu !

‘“Baş şeytan baş eğmedi !”’ Kırılmadı inâdı !

Âdem’deki öz isme zıt idi onun adı !

            Şeytanların çıktığı reisin ‘“İblis”’ ismi !

            Elbiseli demek o ! Çünkü yoğundu cismi !

                        Sapık ismi sâhibi gelemezdi îmâna !

                        ‘“Karşı geldi ! ALLAH’a değil de O ! RAHMÂN’a !”’

* 

                                 IV  ADEMİN  SÜRÇMESİ  !

* 

Cinlerin, meleklerden çok yoğundu yapısı !

Dediler : Bu vücûddan var bir çıkış kapısı !

                                    Başları İblis uyup ‘“Saptırıcı”’ ismine,

                                    Âdem’in dikkatini çekti, çifte cinsine !

Dedi :Dişi kutbundan ayır ! Erkek kutbunu,

Bir âlem yarat sen de ! RABB’in de yaptı bunu !

                                    Çıkar üflenen Rûhu sonra ! Erkek kutbundan,

                                    Bir cennet yarat ! Sana kolay bir şey yok bundan !

HAK gibi ölümsüz ol ! Bil kötüyü ve hayrı !

Tanrılığın, kulluktan zevki vardır apayrı !

                                    ‘“Dört ırmak”’ ‘“HAK ineğin”’ memesinden akıyor !

                                    Emrindeyiz Mevlâmız diye sana bakıyor !

                        ‘“Taşır senin tahtını bu dört melek, başında !”’

Onların gücü tutar seni ! Aynı yaşında !

                                    ‘“Hiçbir sözün lâf değil !”’ Hepsi ‘“Rûh”’ ve ‘“Kelime !”’

                                    Bende ‘“SELÂM”’ nûru yok ! Bir şey  geçmez elime !

                        RAHÎM olan yanını, RAHMÂN’dan ayırıp RAB !

Çıkardı ! Rûhtan sonra seni ! Olmadı harab !

                                    Zaman yokken de söküp HAK kendinden bir nokta !

                                    İlk uzayı yaratmış ! Suya benzer bir yokta !                                  

Şeffaf tenin Havvâ’yı, çıkar ! Âdem’inden sen !

Yaratmak keyfi kadar, tatlı bir şey yok bilsen !

                                    Olmasın çocukların artık hep çift cinsli nûr !

                                    Robotlar üretmekte senin için yok onur !

Yaratsan da burada, ‘“Ol !”’ Deyip gelip aşka !

Eşinle çiftleşerek yaratma zevki başka !

                                    O âlemde ben sana hemen secde ederim !

                                    Emrindeyim cinlerle ey yüce Tanrım derim !

Havvâ bunu duyunca, destekledi eşini !

Bitir ! Dedi, şu imâm nikâhının işini !

                                    İblîs en son, vallahi deyip sâf’ı aldattı !

                                    İkiz Âdem, Havvâ’yı koparıp dışa attı !

 *

                                                       CEHENNEM  !

 *

O an korkunç bir sesle, vücûd etti infilâk !

Cehenneme dönüşüp ilk Cennet ! Oldu helâk !

                                    Işık vücûd çıkınca, madde olup karardı !

                                    Her hücresi bir atom oldu ! Dahası vardı :

Her atom, parça parça edip yuttu Âdem’i !

Hapsoldu her zerreye Rûh ! Bitti ‘“Sultan”’ demi !

                                    Sonuçta Havvâ ! Oldu bütün fizik kâinat !

                                    Sızdı içine bütün cinler ! RAHMÂN’a inât !

Bu dev hapishânenin müdürü oldu İblis !

Âdemse, hükümlüsü ! Gizlendi ‘“Yüce Meclis !”’

                                    Hücresinden her melek çıktı, bin bir zahmetle !

                                    Cin kundakladı ! Mâden, bitki, kürk veya etle !

                        Hatta ölümle bile, zindandan kaçamadı !       

Çünkü çıkmıştı, kendi hırsına yenik adı !

                                    Cezaevi bekçisi : bencillik ve şehveti !

                                    ‘“Derisi döküldükçe, yenilendi”’ pis eti !

                        Ancak bu cehennemden kurtuldu ! Variyeti,

                        Bir borç bilip ! HAKK’a ödeyenler diyeti !

                                    Sonuçta Âdem’den, HAK her bir ismini aldı !

                                    Eşiyle arasında, kopmayan bir bağ kaldı !

Bu ortak saydam bağa, Cıva diyor simyâcı !

Âdem’in ismi kükürt ! ve Havvâ tuz ! Ne acı !

                                    Ortak bağ Betûl’du tek, kurtuluş ümidi ip !

                                    RESÛL ve ÂLÎ bundan, FÂTMA’ya çıktı sâhip !

Bu yüzden RESÛL, FÂTMA için “Benden bedel” der !

Hesapla ! İlk Âdem’in zevcesi FÂTMA eder !  (135)

                                    Yâni dendi insâna geldiğin yolu dene !

                                    İndi herkes hayvâna ! Bitkiye ! Ve mâdene !

 *

                                             SÜRÇME  YORUMLARI  I

 *

Düzme varsayımlarla ! O ‘“Sürçme”’ yorumlandı !

Onu yorumlayamaz ! Unutanlar ‘“İlk andı !”’

                                    ‘“Yaratıma kâfiri şâhit etmedi RAHMÂN !”’

                                    Kurtçuk yoktur ağaçta ! Bahçıvan diktiği an !

                        Sürçmeyi Aziz Pavlus en yanlış yorumladı !

                        Kilisenin gözünde, bunun İlk günâh adı !

                                    Çünkü, ‘Âdem cennette Havvâ ile yattı’ der !

                                    Herkes piç doğar diye kaygılanarak peder,

Kendi oğlu olarak, sözde Dünyâya inmiş !

Ona kim baba derse ! Yasal kimlik edinmiş !

                                    Tevrât der : ‘“Yasak olan, iyi - kötü ağacı !”’

                                    HAKK’ın tek yasağını çiğnemektir en acı !

Akılcı der : Bu yasak asla uyuşmaz hakla !

Sâhip değilken henüz cennette insân akla !

                                    Bu ikinin  amacı akla sâhip olmaktı !

                                    ‘“Bir ve iki”’ farkını bilmeye gönlü aktı !

Merakından yemişse ! Âdem cennette buğday !

İrdeleyen zekâya olmalı o, ilk aday !

                                    Değilmiş ona göre demek ! Cennet ganimet !

                                    ‘“Çalışıp kazandığı ekmeği imiş nîmet !”’

Maddeci de ! Rûhçu da ! Biri birinden beter !

Ben eleştirmem ! Onlar biri birine yeter !

                                    Sahiplik ve emânet sırrında beynim yattı !

                                    Çünkü aklımın bütün sigortaları attı !

İlk çekirdek patladı ! Evren oldu der, fizik !

İlk çekirdek patlamaz ! O, Rûh ! Der ! Metafizik !

                                    Maddeci görür bunda ! Merkezkaç denen gücü !

                                    Evreni genişleten bu güç çünkü bölücü !

Merkeze çeken rûhu ! O göremez maddede !

Genişleyeni büzer ! Tek gözlüye ! Deccal de !

                                    ‘“Kitab ilmine sâhib”’ ise; der :Emânete

                                    Sâhib çıkmak istedi ! Bu denktir hıyanete !

                        Zîrâ, HAK emâneti iki kutba bölmüştü !

Âdem’se, emâneti böldüğünden ölmüştü !

 *

                      MASON   YORUMU  !

 *

Yorumcular içinde, Mason’dur en bilgiçi !

Süslü çıfıt mezarı gibi bu evin içi !

                                    Otuz üç dereceli üstâd ! Loncaya gider !

                                    ALLAH bu kâinatın Yüce mîmarıdır der !

Bilmez ki ! ALLAH değil ! Âdem’dir yüce mîmar !

Aslına dönsün diye âlemi eder îmâr !

                                    ‘“Yehova”’ hi ile hû ! Hem dişi ! Hem erkek ! O

                                    Yâni ilk ikiz Âdem ! ALLAH ise ! Bir tek O !

                        ‘“ELOHİM”’, ilâhenin erkek olan çoğulu !

O da ALLAH değildir ! Çift cins birçok ULU !

Elohim İbrânîce : ALHİM ! Bir ! Üç ! Beş ! Bir ! Dört !

Yerlerini değiştir ! Pi çıkar ! RAB ile ört !

                        Hiçbirisi bunların demek ki ! ALLAH değil !

                        Mîmarı bırak da sen ! ‘“Mülk sâhibi”’ne eğil !

Var ya ! Bir yıldız resmi ! Loncanın perdesinde !

                                    ‘“Yıldız”’ sûresi ile çöz de ! Ona ALLAH de !

                        ALLAH kendi isminden tek tek harfleri alır !

                        Son H harfinde ona, sâde ‘“EHLİBEYT”’ kalır !

Senin yıldızın gibi bu H harfi beşizdir !

‘“ALLAH’ın perdesi”’nin sırrına âit izdir !

                        Eldeki tespih, en son derecenin timsâli !

                        Omurların sayısı otuz üç ! ZÂT-I  ÂLÎ !

                                Kadını mâbedinden sürgün etmişken mason !

                                İnsân hakkı bilmezin ! ‘“Kitab”’da yeri en son !

                        Kadın erkekten çıktı ! Dersin ! Yanlış ! İsnadın !

                        ‘“Bir tek özden”’ çıkmıştır ! Hem erkek hem de kadın !

                                Rûh O ‘“Bir tek öz !”’ Kur’an diyor ‘“Nefsi vahîde !”’

                                Çünkü her ikisi de İki yüz on dört ede !

                        ‘“Kaburga kemiğinden !”’ Kadın yaratılmadı !

                        ‘“İkizin bir tarafı”’ demek o kemik adı !

                                ‘“Eşiniz kendinizdir ! Çift yarattık her şeyi !”’

                                ALLAH işin aslını açıklıyor en iyi !

                        ‘“Penis ve vaginadır modeli !”’ Elohimin !

                        Erkek ! Dişi ! Lâfı yok ! Tevrât’a bak ! Ol emin !

                                Loncan simge ! Dersin O, kocası ölmüş arzdır !

                                Dul karı evlâdıyım , demek Masona farzdır !

                        Bu mesajı oku da ! Öğren ! Neymiş ! Kimmiş ‘“Arz ?”’

                        Dul karı beslemesi olarak kalma bu tarz !

 *

                                           T E V B E  !

                        Âdem dedi : Yârâbbi ! Îblis edince yemin,

                        Doğru söylediğine onun ben oldum emin !

                                Sâflığım nedeniyle sürçtü bende irâde !

                                Kul sınırını aştım ! Bana ne istersen de !

                        ‘“Sana verdiğim sözde gösteremedim sebat !”’

                        Kayboldu senin ile özümdeki irtibat !

                                Soyundum cennetimden ! Çıplak kaldım ! Yok nûrum !

                                Giydim Âlem  postunu ! Kırıldı hak onurum !

                        Yitirdim ben ne yazık, bir tek gerçek dostumu !

                        Affet de ! Üzerimden soy şu hayvân postumu !’

 *

                                                  A F !

*   

                        HAK dedi : Benim ikiz olan fıtratımsın sen !

                        Düşmeyip sâde ‘“Kaydın !”’ Hep burdasın ! Bir bilsen !

                                    Gölgeye özge ancak ! Bil ki kayma işlemi !

                                    Dikey ışını tut da ! Gölgeni kaybet ! Emi !

                        Fıtrat cennete girmez ! Cennetleri pay eder !

                        Her cennete yansıyan bu öze Zât, Âdem der !

                                    Gizli ve şeffaf yanı, cennet her bir âlemin !

                                    Hepsinde Âdem diye hep varsın sen ! Ol emin !

                        Âlem yedişer katlı ! Yedi çember iç içe !

                        Ortak merkezleri HAK ! Kıral ve kıraliçe !

                                    Rua ve Dam arası ! Var kız-oğlan kız vale !

                                    Joker ile birlikte on dört kişi âile !

                        Kitab ! ‘“ALLAH’ın yüzü !”’ Bilim kara delik der !

                        “Nokta” dır O ! İçine gireni sıfır eder !

                                    İlâh bile yok orda ! ‘“ ilâhe”’ makamı !

                                    EHL-İ BEYT’i kıskanan ZÂT’ın bir intikamı !

                        ‘“İllallah”’ da ALLAH var ! Tam orada denir ‘“Dur !”’

                        Mûsâ ile HIZIR’ı ayıran sınır budur !

                                    Cennet Melek konumu ! Yâni son durak değil !

                                    BEN bu yüzden meleğe derim ‘“Âdeme eğil !”’

                        Âdem içinde melek, yoğun âleme düşer !

                        Toprak, bitki, hayvândan geçtikçe ! Olur beşer !

                                    Yâni şeffaf âlemde iken mevcût her duygun,

                                    Dört kalıba büründü ! Titreşimine uygun !

                        Bak yalnız seni değil ! ‘“Her birini kınadım !”’

                        Şeytanı izliyorlar ! Ateşe adım adım !

                                    ‘“İğnenin deliğinden deve geçebilince,

                                    Kâfir cennete girer !”’ Yoğun ! Olmalı ince !

                        ‘“En güzel tuzak kuran benim”’ bak diyor âyet !

                        Bunda büyük bir sır var ! Yorumlar isen şayet !

                                    Ben esindirdim ! Sizi kandırmayı şeytana !

                                    Evren yapıp olmanız için ilk baba ana !

                        Yine de bana karşı saygıyı bozmadınız !

                        Benim en büyük adım oldu sizin adınız !

                                    Âdem ! Didimos ! İkiz ! ÂLÎ-MUHAMMED ‘“Emin !”’

                                    Siz her ikinizsiniz ! ‘“RAHMETEN-L’İL-ÂLEMİN !”’

*                                               

                                    EY ÂDEM  EVLÂDI !

                        Şimdi de beni dinle ! Sen ey âdem evlâdı !

                        İlk âdeme borçlusun ! Sen bu şerefli adı !

                                    Bu şerefli adını ! Kendinden bile sakın !

                                    Bir can düşmanın var ki ! Sana senden de yakın !

                        Bu süreci sürdüren gücün ! Şeytandır adı !

                        En dış âlemi yoğun tutmaktır hep inâdı !

                                    O müdürdür ! Sen mahkûm ! Ve âlem hapishane !

                                    Çıkamayasın diye ! Düzer türlü bahane !

                        İster ki hiçbir  insân, bulamasın kendini !

                        Tapsın hayâl tanrıya ! Sevsin bir sapık dini !

                                    Böyle ölen kul ! Bana dönemez ! Doğar yine !      

                                    Elinden tutup bir kör ! Götürür bir âyine !

                        Kutsal tuzaklardan halk kurtarınca kendini !

                        Bir gün özüne dönüp bulur hakîkî dini !

                                    Yeniden doğmak biter ! Gelir ‘“KIYÂMET”’ demi !

                                    Hücre hücre örerler tekrâr o  İlk Âdem’i !           

                        Şeffaflaşarak, cennet olur yoğun kâinat !

                        Îblis ve kâfir döner ateşe ! Biter inât !

                                    İki yeşil dalı sürt ! Hak bir kıvılcım çakar !

                                    İki deri sürtülse ağlayan bebek çıkar !

 *

                                            İ B L İ S  !

 *

                        Bunu önlemek için ‘“Benden istedi izin !”’

                        ‘“Demir”’ olarak girdi o ! Kanınıza sizin !

                                    Önce söyleyim izin verdim Îblise neden !

                                    Kanda ısı olmadan yönetilemez  beden !

                        Nefesteki oksijen ile hep yanar demir !

                        İşte artık Îblis’in ! Ondan sonra her emir !

                                    Oksijen ! Az veya çok yaksa demiri kanda !

                                    Bilinç kalkar ! Ya baygın ! Ya katilsin ! Bir anda !

                        Kanı beyinde taşır ! Hep bencil merkezlere !

                        Dünyâdaki açlık ve savaşa aklın ere !

                                    Kanı her an pompalar o ! Cinsel organlara !

                                    Seks keyfini yaşayan ! Sen misin ? O mu ? Ara !

                        Klitoris, iç dudak monte etti kadına !

                        Hep çocuk yapsın ! Seksin doyamasın tadına !

                                    Dikkat et ! Bu organlar olmasa da ! Bir dişi,

                                    Yine hâmile kalır ! Seks onun tuzak işi !

                        Bilinç altı fantezi, ereksiyonu sağlar !

                        Şeytan uyarır onu ! Utanç hissini bağlar !

                                    Penis Âdem ! Havvâ’ya boşaldı mı bak ! ‘“Düşer !”’

                                    Seks gizli ve ayıp bak ! Bellekte çünkü ilk şer !

                        Îblisin gizli adı Azrail ! Düşün niçin ?

                        Demir kanda yandıkça paslanır ! Onun için !

 *                                 

                                     MİNÂRE ve MİHRÂB !

 *

                        Yakub keskin bir taşla sünnet etti kendini !

                        ‘“Betil”’ dedi o taşa ! Çıktı Yehova dini !

                                    Yehova’nın ilk harfi ‘“Yod !”’ Erkeklik organı !

                                    ALLAH ingilizce GOD !  Kökü, yod olan anı !

                        ‘“Betil”’ hem Tanrı evi demek, hem ordaki taş !

                        Yaratmak tanrısal ve kutsal bir iş ! Seksi aş !

                                    Meryem Betil ! Ve FÂTMA Betûl ! Namını aldı !

                                    Biri YAHYA ! Öbürü ÂLÎ’den gebe kaldı !

                        ÂLÎ’nin yüzü olsun şerefli ! Dedim niçin ?

                        Penis ve vagina’ya hiç bakmadığı için !

                                    Cinsel organlarının çocuk farkında değil !

                                    Minâre ile mihrâb kutsal ! Şekline eğil !

                        Sırf çocuk yapmak için kullan cinsel organı !

                        Betûl FÂTMA ve AZRA MERYEM en güzel anı !

                                      Her orgazmda körleşir epifiz ve ipofiz !

                                      Bedenden sağ çıkmanın tek yolu, cinsel perhiz !

                        Ürdün nehrini Îsa gibi yukarı  akıt !

                        hem cennet ırmağı o ! Hem cehenneme yakıt !

                                    Sekse geri zekâlı fazla ! Bilgin az düşkün !

                                    Eren ise hiç yapmaz ! Deyinceye kadar ‘“KÜN !”’

‘“Kadın topraktır !”’ Erkek ise çapa ile su !

                        Ama, MERYEM gibi ilk, ‘“RÛH”’ta ara nâmûsu !

                                      Fizik birlikte üç şart : SEVGİ ! SAYGI ! Ve İLGİ !

                                      Hiçbiri kalmamışsa ! Çek üstüne bir silgi !

                        MARTİNEZ DE PASQUALİS  yaşadı bu vizyonu !

                        Kur’an’a göre fakir, azıcık açtı onu !

*

                                M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

                                İZMİR – 16.08.2000

 

                                                                             ANA SAYFA

                                         Copyright © 2000.www.ondokuz.gen.tr 

                                                         Copyright © 2001 www.ondokuzbiz.com

                                         Copyright © 2001 www.19muhammedali.com