"SU  ve  ATEŞ"

                       *

                   I  AY DEVRİ !

*

                Melek ve Şeytan harbi ! Arz’dan önce başladı !

                Bu ateşten kürenin Arz değil ! Aydı adı !

                        Bugünkü Ay sanmayın ama sakın siz onu !

                        Arz’ın bundan önceki o, reenkarnasyonu !

                RAHMÂN ! Rûhudur bil ki ! O dönemdeki ayın !

                Tevrât’taki Yehova işte odur ! Anlayın !

                        Sulu kabuk bağladı bu Ay, soğuk uzayda !

                        Su merkeze yağınca, savaş başladı Ayda !

    Ateş çekirdek, kovdu buharlaştırıp suyu !

    Düşmandı birbirine su ve ateşin huyu !

                        Ateşi söndürür su, bak kaynatılsa bile !

                        Ateş, Şeytan ! Su, Melek simgesi ! Herkes bile !

                Kabuktaydı melekler ! Şeytanlar çekirdekte !

                Buna, su ve ateşin vatan paylaşımı de !

                        RAHMÂN, meleği sevdi ! Rahmet olduğu için !

                        Şeytan da kin besledi RAHMÂN’a için için !

    ‘“Şeytan, RAHMÂN’a düşman !”’ ALLAH’a değil ! Niçin ?

    Oksijensiz yanamaz ateş de ! Onun için !

                        Alev dik başlı üçgen ! Su, yerde yatay dörtgen !

                        İnsânda var ! Doğuştan üç düşman ! Ve dört dost gen !

 *

                                                II  ARZ  DEVRİ !

*

                Ay devrinde hayvândık ! Rüyâ bilinçli yâni !

                Uyanıp insân olduk ! ‘“Arz cenneti”’nde âni !

                        Buraya kadar gerçek ! Asla efsâne değil !

                        Efsâne burda başlar ! Ona dikkatle eğil !

                Şeytan ! Arz döneminde intikamını aldı !

                Havvâ cennette ondan ! Kâbil’e gebe kaldı !

            RAHMÂN ! Çocuk doğmadan, şeytanı kovaladı !

            Ve Kâbil’in dul karı evlâdı oldu adı !

                Şeytandan sonra Havvâ da bu Dünyâya indi !

                Kâbil doğdu, Âdem’den de Hâbil’i edindi !

            İşte budur ! Arzda, su ve ateşin mîlâdı !

            Hâbil, Tanrı evlâdı ! Kâbil, şeytan evlâdı !

                ‘“Hâbil, kurbân ! Ve Kâbil, buğday etti hediye !”’

                ‘“Kurbânı kabûl etti RAHMÂN !”’ Oğlundan diye !

                        Kâbil dedi RAHMÂN’a Kutsaldır alın terim !

                        Mâdem senin adın HAK ! Ben hakkımı isterim ! 

                Lânetlediğin hâlde toprağı ! Ürün aldım !

                Tercih ettin çobanı bana sen ! Şaşa kaldım !

            ‘“Sonra kızıp Hâbil’in kanını döktü Kâbil !”’

            HAKK’a dedi Hakkımı yemene bu mukabil !

                Ateş iken ! ‘“Babama dedin çamura eğil !”’                                                   

                Suda da oksijen var !’ ‘O da bağımsız değil !            

            O, suyla vaftiz yapıp kilisede yatacak !

            Irkımı şeytan diye ! Hep ateşe atacak !

                Cennet yapacak ırkım bizi kovduğun arzı !

                Düşünürken evlâdın, yalnız beş vakit farzı !

            Şeytanın sözlerinden, RAHMÂN çok duygulandı !

            İkisinin de RABB’i olmaya içti andı !

*

                                        III KIYÂMET DEVRİ  !

*

                Süleymanı gönderdi o zaman RAHMÂN ! Niçin ?

                Melek ile Şeytan’ı barıştırması için !

                        Tüm ateş cinlerini, onun emrine verdi !

                        ‘“Hikmet’i her şeyden çok çünkü RAHMÂN severdi !”’

                RAHMÂN dedi : Süleyman ! ‘“Hikmet”’ özümsün ama ,

                Usta olduğu için ! Sipariş ver Hiram’a !

                        Hiram, bir cin ereni  ! Kur’an ona ‘“İfrit”’ der !

                        ‘“Belkıs’ın sarayını, o bir günde nakleder !”’

                Şeffafta yüzer her şey ! Bu nakli anlar ârif !

                Sultan işi ustaya şu tarzda etti târif :

                        ‘“Kristal bir havuz yap !”’ Hep ışık saçan tarzda !

                        Kamaştırsın her gözü ! Eşi olmasın arzda !

                Yâni Sultan mucize bir eser ısmarladı !

                Her hâlde ‘“Rûh”’ olmalı ! Onun öteki adı !

                        Hiram her bir mâdeni, eritti dev kazanda !

                        Papaz su kattı ! Kazan da patladı bir anda !

                Hiram kendini attı ! Ateş dolu kazana !

                Arz merkezine indi ! Öptü ilk baba ana !

                        ‘“Sînadaki ateş”’le vaftiz edildi yâni !

                        Şeytan’ın değil ! HAKK’ın evlâdı oldu âni !

                Îsâ’yı vaftiz etti YAHYA ! O MESÎH oldu !

                Hiram yâni ÂLÎ’nin ışığı ile doldu !

                        Vaftizde yeni adı oldu onun, Gül ! Ve Haç !

                        Gül, bâkire Meryem ! Ve haç Âdem ! Gözünü aç !

                Doğdu ‘“Mesih”’ denilen ‘“Meryem’in oğlu”’ Âdem !

                Alev, alevî oldu ! Vaftizci, ÂLÎ mâdem !

                        Su ve ateş barıştı ! Bir oldu devlet ve din !

                        Kutsal Kitapta ‘“Son gün”’ işte bu ! Dikkat edin !

                Lâik ve şeriatçı harbi, çünkü buldu son !

                Denmedi hiç kimseye yobaz ! Veyahut Mason !

                        Melek : câmi önünde yem bekleyen güvercin !

                        Şeytan : kartal ! En yüksek uçan tek kuş ! Cin mi cin !

                Ateş : savaş ! Sanayi ! Uygarlık ! Bilim demek !

                Su : içi yıkayarak, sırf rûha verir emek !

                        Bu ‘“Diriliş günü”’nün simgesidir gül ! Niçin ?

                        Gül, Arzdan su ! Güneşten ısı aldığı için !

                ‘“Vahiy alan arıdan”’ kalır ancak hâmile !

                Selâm ! İçi dışı bir ! O İnsân-ı Kâmil’e !

            Diken ile korunmuş ‘“Levh-i Mahfuz !”’ O ! Niye ?

                        Nâmahrem olan ! Ona el süremesin diye !                                   

                Gül ! MUHAMMED ÂLÎ’nin yani koalisyonu !

                HASAN ! HÜSEYİN ! FÂTMA ! Diye sen okşa onu !

                        Ay öncesi Güneş’in rûhudur ! Bil ki ÂLÎ !

                        ÎSÂ ! MESİH ! ELİON ! RAB ! O ! Bilmez ahâli !

                Arz devrinde AY’ımız arz’dan ayrıldığı an,

                ÂLÎ’den ışın Arz’a, Güneşten indi ! İnan !

                        Bu mesajı verenin ismi, bak ! MESÎH Gül-Haç !

                        MAX Heindel, Hiram O der ! Artık kâlb gözünü aç !

                Bunu şeffaf hocası verdi MAX Heindel’e !

                EHL-İ BEYT açısından ! Fakir de aldı ele !

                        Şifresi çözüldü mü  ! Masalın gelir sonu !

                        Gerçek bir ‘“HANİF”’ ise ! Kucaklayın Masonu !

                                                        *                          *

                    M.H.ULUĞ KIZILKEÇİLİ

                    ANKARA - 29.12.2000               

*

 

                                                                          ANA SAYFA

                                      Copyright © 2000>> www.ondokuz.gen.tr

                                                       Copyright © 2001>> www.ondokuzbiz.com

                                                       Copyright © 2001>> www.19muhammedali.com