KRİŞNA’NIN  MESAJI

                        Hint kutsal kitabının Bagavad Gita adı !     

            Onu RABB’i adına Krişna açıkladı !

        Şimdi siz Krişna’nın sözüne kulak verin !

        Siz de bu ALLAH dostu gibi ALLAH’a erin !

            Dört değişmez temel var : ALLAH ! PERDE ! RAB ! Ve RÛH !

            Her birini öğren de ! Olma kör gitmiş güruh !

*                           

                                           I  ALLAH

*

            ALLAH âlemin fizik, Rûh sâf bedeni gibi !

            RAB onun aklı ! Kendi tüm güçlerin sâhibi !

        ALLAH sonsuz ! Sonsuzda ise her nokta merkez !

        Her noktayı, bir perde ile örter o her kez !

            Perde maddenin kökü ! O, ALLAH’ın bedeni !

            Halk edilen her şeyden saklar o, halk edeni !

        Bu vücûd ile ALLAH ! Vücûd verir her cisme !

        Sayısız isim bunlar ! Kendi sâhib tek isme !

            Sonsuz ne ? Buna cevap verebilen çıkmadı !

            Bu nedenle ! ALLAH’ın sâde ‘“O”’ oldu adı !

        Ne olduğunu onun, bilmek değildir kâbil !

        Ne olmadığını sen onun, şu şekilde bil :

            Yok olamadığından, mecbûren var vücûdu !

            Senin sonsuz ZÂT’ın O ! Ona eyle sücûdu !

        Değiştiremez asla yasasını, kendini !

        Yâni bu yasa kendi ! Ve adı ‘“FITRAT DÎNİ !”’

            ALLAH’ta var ! Sonsuza âit ZÂT’ın bilinci !’

            Kendini kendisiyle bilmekte o birinci !

        Bilir ama bilinmez ! Görür ama görünmez !

        Saklanırken, kendinden başkasına bürünmez !

 *

                                              II  RAB

*

            ALLAH’ın  her noktası bir gözenek ! Yâni göz !

            RAB denen bu gözlerden, âlemi seyreder öz !

        RAB özünü göremez ! Arada var o perde !

                                ‘“Örtüsüne bürünen”’ de ona ! Sırra er de !

            ALLAH RABB’in merkezi ! RAB Rûhun merkezidir !

            Merkezi döndürense Kutubdur !  Dosta bildir !

        ALLAH’ta gizli her şey, ancak RAB de belirir !

        Kim istese doğrudan ZÂT’a varmak, delirir !

            RAB de üç özellik var : Hayât ! Bilinç ! HAK bilgi !

            Onları RAB’den alır ! Rûhuna duyan ilgi ! 

        ALLAH’ın ben bilinci ! RAB de ortaya çıkar !  

        Kendini bilen tasdik , bilmeyen eder inkâr ! 

            Her RAB ile geçer ZÂT, ayrı ben bilincine !

            Sonsuz sayıda RAB var ! ZÂT her noktaya ine !

        Her RABB’in ayrı ismi var ! Sen unutma şunu ;

        Bizim âleminkinin ismidir ‘“MAHA VİŞNU !”’

            Âlem adını alır ! Her bir güneş sistemi !

            Bizim Güneşin RABB’i VİŞNU ! Hatırla emi !            

        RAB güneş ! Ve Rûh ise, onun ışını gibi !

        RAB’dekini iletir ! O emânet sâhibi !

            RAB, Rûha ! Güneş ise, ışınına bürünür !

            Şekli yok ! Her sistem ve anda başka görünür !              

 *

                                              III  RÛH

*                

            RABB’inden fışkıran Rûh ! Önce perdeye yansır !

            Perde aynen kalarak, madde çıkar ! Büyük sır !

        Rûh bu kopya vücûdla, üç âlem inşâ eder !

        Dîn buna, fizik âlem ! ‘“Cehennem ve Cennet”’der !

            Madde ile oluşur : fizik ! Şeffaf ! Sâf ! Beden !

            Mâden ! Hayvân ! Ve insân ! Bilinci buna neden !

                                Madde ilk çırılçıplak ! Ve onu Rûh giydirir !

                                Tüm özelliklerini, ona RAB’den indirir !

            Atom düzeni ! Isı ! Işık ! İtme ! Ve çekme !

            Hepsi ! Rûh tarafından maddeye tohum ekme !

        Yâni Rûh, bilinçli güç ! Madde gibi kör değil !

        Sâbit kalan enerji ! ‘“Ölmez yüzü”’ne eğil !

            Cehennemdeki ateş ile Cennetteki nûr,

            Rûha âittir ! Madde ancak mîrâsa konur !

        RAB ‘“Ateşe yakma”’der ! O, İbrâhim’i yakmaz !

        Madde de emânetçi ! Rûh gibi ! Bileni az !

            Sekîne, mesken tutan demek ! Rûhun evi RAB !

            ‘“Eve kapısından gir !”’ Olmadan evin harab !

* 

                                         IV  BİLİNÇ

* 

            Beyin ve düşüncesi ! Üretemez bilinci !

            İkisi de kör madde ! Bilinç, sedefte inci !

        RAB de saklı öz bilinç ! Rûhtur, nakleden onu !

        Beden yoğunluğuna göre değişir tonu !

            Beş duyunun dışında ! Daha var iki duyu !

            Aklın ve Ben bilincin ! Düştüğün o kör kuyu !

        Rûh açığa çıkarır ! Hepsi saklı perdede !

        Kötülük perdedendir ! İyilik Rûhtandır de ! 

            Zîrâ Rûh yansıyınca ! Perdeden madde çıkar !

            O kör şeytan ! İlk önce, ‘“RABB”’ini eder inkâr !

        Rûh ise, arıtmaya çalışır her bedeni !

        Ayna gibi yansıtsın diye o halk edeni !

            Temiz ve dalgasız su, gösterir aynen yüzü !

            Hırslarla bulandırma bedenleri ! Gör özü !

        Aynadan sonra, saca ışık yansıtsa cismi !          

        Aynada parlak, sacda bulanık çıkar resmi !

            Sacdaki resim ise yansıyınca duvara !

            Görüntü tanınamaz ! Boşuna resmi ara !

        Sâf, şeffaf, fizik beden : ayna, sac, duvar gibi !’

        İnsân, hayvân ve mâden bilincinin sâhibi !’

            Her üç bedenin madde ! Yok hiç bilinç maddede !

            Her bir bilincine de, RABB’inden yansıma de !

        İnsân bilincin de bak ! Bir hayâl ! Yâni serab !

        Bir tek gerçek bilinç var ! Ona sâhip olan, RAB !

            Rûh, RABB’in bilincini üç bedene nakleder !

            Dost, kendisi için “O” ; ve dost olmayan, Ben der !

           

                                           V  AHRET

 

            İnsân ölür ! Kesince Rûh sâf bedenle ilgi !

            Ahrete asla gitmez ! Dünyâya âit bilgi !

        Ölene ! Bilincine göre ücret ödenir !

        Cennete, cehenneme, mâdenlere git denir !

            Yâni öbür âlemde geçen şey ! Sâde bilinç !

            Mâden bilinçli beden ! İlk hemen edilir linç !

        HAKK’ı inkâr edene, HAK da hakkını verir !

        Cesedine inanan ! Cesedi ile erir !

            Cehennemde zevk alır ilkin ! Hayvânsal beden !

            Çünkü onu ! ‘“Ateşten oluşturmuş halk eden !”’

        Sonra başlar ! Şeytanın parçalanma azabı !

        Her atom kopana dek ! Sürer RABB’in gazabı !

            Ceset yakılsa bile ! Atomlar aynen kalır !

            Her ‘“Zebânî”’ koparıp kendi hakkını alır !

        Medyum ölünce ! Hayvân bedenini cin yutar !

        Cinin ömrü çok uzun ! İçinde hapis yatar !

            Cin ölünce ! Zebânî, mahkûmu tekrâr alır !

            Çağırılan başka bir cinin içinde kalır !  

                                ‘“Yetmiş arşın zincire vurulma cezası bu !”’

        Şeytanla işbirliği yapmanın ezâsı bu !

            İntihar eden ! Duyar müthiş hayât özlemi !

            Yalan ile yaklaşır ! Ondan uzak dur ! Emi !

        Sâf beden aynen gider cennete ! Tülden ince !

        Yine de Arza döner ! Özlemleri bitince !

            Zîrâ RAB bilinci yok ! İnsân bilinci yapay !

            RABB’ine girmeyene ! Ölümsüzlükten yok pay !

        Sâf beden ! İçin başka var yaşamsal uyarım :

        Ölmeden harcanana ! Çok üzüntü duyarım !

            Sâf beden ! Rûhtan ışık alamazsa kirlenip,

            Tekrâr Arz’a doğamaz ! Sağ iken kopmuştur ip !

        ‘“Asla affedilmeyen suç !”’ İşte buna denir !

        Kutsal Rûha ihânet ! Yok olmakla ödenir !

            Bir de ! Eğer ‘“RAB”’ derse ! Hakerene bir kişi ,

            Sâf bedeni ! Cennette yutulup biter işi !

        ‘“Hakeren !”’ Çünkü RAB’den inemez Arz’a tekrâr !

        İçinde hapis kalır ! RABB’ini eden inkâr !

            ZÂTa ‘“Son gün”’ dönünce ! Hakeren RABB’i ile ,

            Sıfırdan başlar mahpus için bitmeyen çile !

        Cin erenleri de var ! Onların İfrît ismi !

        İçinde mahpus kalır ‘“RAB”’ diyenin sâf cismi !

            İfrît yeniden doğmaz ! ZÂT’a randevu verir :

            Son gün doğrudan girer ! Ve içindeki erir !

        HAKK’a ortak koşmayı ! HAK bile onaramaz !

        Aranılan RAB kâlbde ! Bunu anlatır namaz !

 

                                             VI  DOST

 

            İnsân bilinçli beden arınınca yüzde yüz !

                        Belirir onda perde ! Ve Rûhta ! Yansıyan yüz !

                                Perdeyi seçerse o ! ZÂT’a gider ve erir !

                                Rûhu seçerse, RABB’i ona elini verir !

            RABB’inin kulu değil ! ‘“Dostu”’ olur o vakit ! 

            Gerçekleşti ! RABB’iyle zîrâ yaptığı akit !

                                ‘“RABB’inin dostu”’ olmak ! Benzemez hiçbir aşka !

                                Cennet yoktur âlemde ! RABB’in içinden başka !

                        İçine girenin RAB, soyar insân postunu !

                        ‘“ALLAH’ın boyasıyla !”’ Boyar ‘“Fıtrat dostunu !”’  

                                Yâni insân bedeni gidip değişir bilinç !

                                Rûh elbise giydirir, bundan büyük yok sevinç !

            O vakit dost, kendini RABB’i gibi hisseder !

            ALLAH,‘“Dostumun dostu benim de dostumdur”’ der !             

                                 RAB, ölenden insâncıl dalgaları hep emer !

                                 Ve bunlardan oluşur ! ‘“Âdem”’ denen gerçek er !

            RAB içine o insân ! Girebildiği zaman ,

            RABB’e  benzer kendini görerek eder îmân !

                                Titreşimi  paralel ise de sâhibine !  

                                RABB’inin ayni olmaz ! Ayna olur RABB’ine !

            RABB’in hep yanında o ! Ama, yan yana değil !

            ‘“Sığınılan son Cennet !”’ ‘“Sınır”’dır ! Buna eğil !

                                 RAB’den onun sadece olur bir kıdem farkı !

                                 ‘“Arâf halkı”’ndandır o ! Döndürür bütün çarkı !

            Ancak o gün anımsar o ! Bütün geçmişini !

            Dostuna teslim olup bitirmiştir işini !

                                ‘RABB’e çıktı mı bir dost ! Dostlar bayram yaparlar !

                                Göktaşı düşmüş güneş gibi ! RAB daha parlar !

            Zîrâ yeni ‘“Rahmet”’e ! Olur o dost vesile !

            Arzda hâlis bir kulu ! RAB yıkar Rûhu ile !

        RABB’in yıkadığı kul ! Rûh hızını kazanır !

        ‘“Elli bin yıllık yola o, bir günde uzanır !”’  

            Dost, kendi indi sanır ! ‘“Rahmet”’, Arza inince !

            Dost, rahmet ile özdeş ! Bir sır var bunda ince : 

        RABB’in her hareketi ! Sâf aynasına yansır !

        El ele ve el HAKK’a” denilen işte bu sır ! 

            Titreşim ! RABB’inkinden bir perde düşer ise !

            Sınır altı cennette kalır ! Girmez ‘“Meclise !”’

        ‘“En büyük kurtuluş bu”’ yine ! ‘“Yok ölüm başka !”’

        ‘“Son gün”’e kadar orda ! Ama düşmüştür aşka :

            Dosta tez varmak için ! O hemen iner arza !

            Şefaat yapmak denir halka sağken ! Bu tarza !

        Halk son ölümle girer RABB’ine ! Budur usûl !

        RAB ! Zîrâ âleminin terbiyesinden mes’ûl !

            Tek özlemleri vardır : RABB’in görmek yüzünü !

            Yetmez onlara ! RABB’in yalnız duymak sözünü !

                                Rûha ! RABB’in perdesi adı verilir ! Niçin ?

                                Görünmek için ! Ona RAB büründüğü için !

            RAB şekilsiz ! Değişir her an ve her sistemde !

            ‘“Ona sürekli bir iş konumunda olan”’ de !

                                 RAB değil ! Büründüğü RÛH örtüsü görülür !

                                 Bu örtü ! Kıyâmetin dokusuyla örülür !

            Âlem plânı ! Geçmiş ! Gelecek ! Onda saklı !

            ‘“Göz kaymadan bakarsa !”’ Kaymaz insânın aklı !

                                 RAB ! Rûhun merkezidir ! Yaklaştın mı geriler !

                                 Mesâfe ayni kalır ! ‘“Son sınır”’ sırrına er !

            Rûhun merkezinin bil ‘“GAYB”’dır öteki adı !

            HAK’tan izin almadan ! Bilip açan çıkmadı !              

                                 RÛH, RABB’in ! Perde ZÂT’ın bedeni ! Zıt yol izler :

                                 Rûh ! RABB’ini gösterir ! Perde ALLAH’ı gizler !

                        ‘“En son gün !”’ Maddedeki ödünç enerji söner !

            ‘Yapay âlem ve vücûd ! Aslı perdeye döner !

                                Gözden kaybolur ! ‘“Cennet, cehennem”’ denen serab !

                                Bunu icâd etmişti ! RAB bilinci için RAB !

            Sâdece ! Dosttan dosta kalır ! Selâm ve secde !

            En son ! Yüzünü açar dost ! Gören gelir vecde !

                                 Dostlar, dostun elinden içer ! ‘“En temiz şarab !”’  

                                 ‘“Rûh ile yedi safta sıralar”’ onları RAB !

            Sonra ALLAH ! RABB’ine der ;Artık bana buyur !

            RAB ! Rûh ve dostlarıyla baba evinde uyur !

                                 ‘“Mağaradaki yedi yatır”’ denir onlara !

                                 ‘“Sâdık köpek”’leriysen ! Hepsini sende ara !

*   

                                              VII  SON

* 

            Sendeki ışınını tutarak ! Güneşe çık !

            RABB’in bilicine er ! Kâlb gözün olsun açık !

                                RABB’i aramayana ! RAB da hiç duymaz ilgi !’

                                Seyreder ! Ve ölünce çeker üstüne silgi !

            Kurtarmaz seni ! Mezheb ! Tarîkat ! Ve Sözde dîn !

            Çünkü hepsinde vardır ! Kurtarılacak kendin !

                    İnsânlığa hizmet et ! Hiçbir şey düşünmeden !

                    Düşünce madde çünkü ! Sana hep dokur beden !

            Bulamayınca şükret ! Bulduğun vakit dağıt !

            Sağken bedeninden çık ! Yak cenâzene ağıt !

                                Ben ALLAH’ın en yakın dostuyum bu âlemde !

                                Bana ! En eski Arz’ın en yüce ereni ! De !

                        Âlemi yönetenler ! Benden çıktılar ilkin !

                        ‘“İki yedi yıldız”’ da onlar ! Uyuma ! Silkin !

                                Arzda son güne kadar ! Ben varım hiç ölmeden !

                                Maha Vişnu’nunkiyle ! Bende var ayni beden !

            O Maha Vişnu ise ! Ben Maha Krişnayım !

            Maha !  ‘“Yüce”’ demektir ! O Güneşse ! Ben Ayım !

                                Vişnu’nun öbür adı ! Koruyucu Tanrı RAB !

                                İçine gir de korun ! Dışında hâlin harab !              

            Krişna’nın sözleri ! Burada sona erdi !

            Kimliği için bence şu ipucunu verdi :

                                İncil, ‘“Kristos !”’ Kur’an, ‘“Mesîh !”’ der, Krişnaya !

                                Kızdan doğmuş o Tanrı ! Boş benzetme olmaya :

                        RÛH tertemiz bâkire ! ‘“Sekîne”’, öbür ismi !

            Meryem veya FÂTMA’ya ! Benzer kâlbdeki resmi !

                                Sekîne’nin içinden çıkar ! Görünürken RAB !

                                Meryem oğlu MESÎH bu ! Ol ayağına turab !   

            Arzdaki Mesîh ! Aynen RAB gibi titrese de !

            ‘“ALLAH’ın halîfesi”’ olan en yüce kul de !

                                ‘“Ayıran kesin sınır !”’ ‘“Budur !”’ ‘“İki denizi !”’

                                Putunuzu yıktımsa ! Affedin bendenizi !

            İki diyapazon var : titreten ve titreyen !

            HAKK’ın hakkını yeme ! ‘“Ortaklık”’ hissini yen !

                                Krişna ! Hem ışıklı demek Hintçe ! Hem kara !

                                Bu rengin esrarını ! Kâbe taşında ara !

            MESÎH’tir O ! Güneşten Arza ineli beri !

            Son gün  şemse döner o ! Bektaş’tan al haberi !

                                Şemsin RABB’inin ismi ile o ! Eşit titrer !

                                Meryem oğlu RAB ÎSÂ da ayni ! Bu sırra er !

            *‘Şemsin RABB’inin ismi, Meryem oğlu Îsâ RAB !

            Ve BEKTAŞ ! Aynı sayı ! KRİŞNA , EBÛ-T-TURAB !

         ÂLÎ EBÛ-T-TURAB” ve odur MAHA KRİŞNA !

                                Bir sayı ekle ! BEKTAŞ ! Ol bu sırra aşina !

            Mesajı yorumladı ! Hintli yogi SUBBA  ROW !

            Ve şifresini çözdü bir Maha ! Lâmbanı ov !

*

                               M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ

                               ANKARA – 09.04.1999

             *********************************************************************

                   * Güneşin Rabbinin ismi Arapça : İsm-i Rabb-üş Şems = Meryem oğlu RAB İsâ

                   İbranîce : Adni yeşu ben Meryem = Türkçe ‘Bektaş = ‘723*

                     *********************************************************************

  

                    KRİŞNA, VİŞNU ve BRAHMA'ya âit çeşitli temsili figürler aşağıda sunulmaktadır.

                 *Unutulmamalıdır ki figür de olsa, mutlaka onda saklı verilmek istenen bir mesaj vardır ! 

*

                                        * * *

                                            KRİŞNA              KRİŞNA            KRİŞNA          KRİŞNA

*

                                         ***

                                               VİŞNU                VİŞNU                VİŞNU         VİŞNU

*

                                        *****

                                             BRAHMA        BRAHMA      BRAHMA    BRAHMA      BRAHMA

*

*

                                                                                                    

                                                                              ANA SAYFA

                                                 Copyright © 2000 www.ondokuz.gen.tr

                                                          Copyright © 2001 www.ondokuzbiz.com

                                                          Copyright © 2001 www.19muhammedali.com