“ON İKİ EYLÜL
!”
I TANI !
‘İç
savaşa’
giderken memleket adım adım !
‘Yetmiş sekiz’de yine
!
Bir mesaj yayımladım !
İsmi ilginç ! ‘TANRININ
ARABACILARI’
dır !
Harf sayısı ‘“On
dokuz
!”’
‘“Vahiy
alan arı”’
dır !
‘Bal aracı Tanrının, arı !’ Aslında bu söz !
‘Arınan, RAB tacını alır !’ Yâni RABB'İN öz !
Değiştirilirse
böyle ! On dokuz harfin yeri,
‘“On
dokuz”’
mesaj
çıkar !
Titretir göğü yeri !
Kapağının başında ! Var tuhaf hayvân resmi
!
* ‘“BAKARE”’yken ! Ahırda merkebe dönmüş cismi !
Darbeden iki sene ! Önce yaptım uyarı !
Koca kulaklıların, çıkmadı hiç duyarı !
Her
sözüm matruşkaydı !
Anlamları iç içe !
Rengârenk işlenerek ! Olmuştu kanaviçe !
Bir bilge yazar dedi : ‘Bu eser, rûhun mâlı, (x)
Her
bir satırı için ! Bir kitab yazılmalı !’
**
II UYARI !
*
Kitabda ! Tablosunu çizdim durumun ilkin !
Ve
şu
uyarılarla topluma dedim silkin
:
‘Kardeş hücreyi yiyen hücreye, denmekte
ur !
‘Kan
gitmeyen bir organ
! Mutlak kangren olur !’
‘İnsânlık
ilk bakışta ! Güzel duruyor ama !
İçi tamâmen yırtık ! Dışı tamâmen yama
!’
‘Mâddeci
topluluktan oluştu mu ! Tüm başlar,
Rûhsuz
bir beden gibi ! Toplu çürüme başlar !’
‘Kurt kemirmez meyveyi
! O çürüdüğü için
!’
‘Kurt
kemirdiği için ! O çürür ! İçin için !’
‘Genci
gence kırdırıp bayrağa sarıyoruz !’
‘Herkes
bir kaynak arar
! Biz bardak arıyoruz
!’
‘Her genç ATATÜRK
! Ama onun
yanlış baskısı !’
‘Biri sağ biri solda ! Bir
pantolon askısı !’
‘Kafası
tuğladan sert ! Kaba kuvvete uşak !’
‘Karateciye
ancak ! Devrolur böyle kuşak !’
‘Dîne,
‘Afyon’ der ! Sonra mendil verir, eterli !
‘Marks’ yerine,
‘“MUHAMMED
!”’ Bizim
için yeterli !’
‘Her
seçim yapıldıkça ! Zorlaşmaktadır geçim
!’
‘Kur’a
torbası !’
‘Oy
puslası, cenaze ! Sandığa girer önce !’
‘Ve imâm talkın verir
! Bu
ölü düzen
bence
!’
‘Dinci sınıfı ile dînin altı
kazılır !’
‘Besmele’
ve ‘besleme’, aynı harfle yazılır !’
‘Zahmet
edip, Mekke’ye gitmektense her sene,
Ömründe
bir kerecik sen
kendine gelsene !’
‘El
uzaya gidiyor ! Biz Hacca varıyoruz !’
‘ALLAH’ın
emri ‘“OKU
!”’ Biz gözlük arıyoruz !’
‘Devlet
çeşmesi ! Sanki kurna başı milletin !’
‘Birisi kalkıp, biri oturur cenâbetin !’
‘Bakanın
doğrusu yok ! Meseleye eğilmiş
!’
‘Dik
durmama nedeni ! Bel ağrısı değilmiş
!
‘Yüze
tükürmek için ! Ekşi şey lâzım ! Ama,
Sonra
ülser olursun ! Fazla limon yalama !’
‘Yırtık hırkama gülme
! Kürkü sırtına atıp
!’
‘Ben her öğün et
yemem
! Etimi mıncıklatıp
!’
‘Çoban kavala dalmış ! Kurtlar koyun istiyor !'
‘Kağıdı
patron düzmüş ! Dürüst oyun
istiyor !’
‘Çağdışı
temsil yeri ! Bir gün olur Aspendos !
‘Ne
seyircisi kalır
! Ne
oyuncusu
! Paydos
!’
*
Kan besliyordu kanı ! Kinler ise kinleri !
Tedâvi için yaptım ! Cesur telkinleri :
‘O buğday bitlerinden, sana geçti mi buyruk,
Baş olursun
! Ve biter fırınlardaki kuyruk
!’
‘Bütün akıl verenler, benzer akıl dişine
!
Hazır
yiyicilerin ağızlarda işi ne !’
‘Başta
fazla kalınca, sulanmaktadır beyin !
Akşam
mutlak batırın ! Doğanı sabahleyin
!’
‘Elimizdeki beyler
! Sinek, maça beyidir
!
Atıp da ! Yenisini seçmek daha iyidir !’
‘Özgürlüğün
uğrunda, çağlar boyu ağlanmış !
En
sonunda bulunup bir zincire bağlanmış !’
‘Doktorlar arasında, anlaşma yok ne acı !
Her biri bir şey diyor ! Kim yapacak ilâcı ?’
‘Karanlık’
Ehli
banyo yapacak ileride bu filmi !’
‘Ne kadar güçlü olsa
!
Karanlığın çetesi,
Bir gün
uygulanacak
! İnsânlık
reçetesi
!’
Darbe
sonrasının bak ! Var kitapta vizyonu !
Tırnak içinde size ! Aktarıyorum onu !
Ne demek istemiştim ! Şimdi açıklıyorum !
Artık
size
âittir
!
Bundan
sonraki
yorum
!
‘Evren
! Sana emânet ! Olma sakın diktatör !’
‘Tanrı nefes ! Gönül ses ! Beyin amplifikatör
!’
Demek
istedim : HAK’tır seni atayan Mülke !
Muhtaçtır ! ATA gibi, HAK ehline bu ülke !
O, tâze fidan dikti ! Söküp çürük ağacı !
Sen
de onun gibi yap
! Ülkenin hâli acı !
‘ATATÜRK’ ismi aynen benziyor bak ! Âdem’e !
Her ikisi de ATA ! Buna rastlantı deme !
‘“Âdem’e
secde edin”’
dendi !
‘İnsân’a
değil !
Âdem
gerçek öz insân ! HAK’tır ! Önünde eğil !
‘Bilgin değil’ de ! ‘Bilge’ yazsın anayasayı !
Demokraside
rûh
yok
! Sâdece vardır sayı
!
‘“Bilenle
bilmeyen
bir değil !”’
Bu ! Âyet mâdem !
Bilenden kast,‘“Her ismi bilendir !”’ Yâni ‘“Âdem !”’
ALLAH'tan maksat, elbet ! ALLAH'ın isimleri !
İnsânda yansıtarak ! Yaratmak cisimleri !
‘Beşer, BEŞ ER demektir ! Yezîdlere gitmeyin !
MUHAMMED
!
ÂLÎ !
FÂTMA !
HASAN ile HÜSEYİN
!’
Yâni
tam
‘BEŞ’
Halk
için
! HAK adına
! Bir yol izlemeli iz
!
Kalksın
! Şirket dîninde mevcûd
! Dinci
sistemi !
ALLAH ve EHLİBEYT’in
budur sizden istemi !
‘O cüceyi’ sokmayın ! Yüce meclise sakın !
Kapısını küçültür
! Eğilip geçer bakın !’
Açık
seçik belli ki ! Kastettiğim Özaldı,
Arısı özü aldı ! Çiçeğe posa kaldı
!
Meclisi ! ‘Kararnâme !’ Devre dışı bıraktı !
‘Köşe dönmeye !’ Halkın ağzının suyu aktı !
Hem ekonomi ! Hem de ahlâk ! Oldu liberal !
Parola oldu ‘bir koy !’ Karşılığında üç al !
Okul, kurs
! Kurs, tarîkat
! Tarîkat, oldu dergâh !
ATA, hâinlere hem lânet etti ! Hem de âh !
Mezheb
ve mâdde ! Halkı boğan iki kıskaçtı !
Göz göre göre yazık
! HAKK’ın tireni kaçtı
!
Vatan hâinlerine cezayı ! O kaldırdı !
İşte bu ! Beni derin düşünceye daldırdı :
Bu çok şıklı bir kavram olduğundan ötürü !
Ahlâkı bozmak ! Bunun en tehlikeli türü !
‘“Ahlâk toplumun tuzu !”’ Koktumu yok ilâcı !
Özal ! İSÂ'dan koku alamamış ! Ne acı !
Zîrâ İncilde İSÂ söylemekte bu sözü !
Kabuk kabuk dökülür her şey ! Çürükse özü !
ALLAH diyor ‘“İsâ’nın aynen benzeri Âdem !”’
İkisinede düşman ! Yalnız şeytandır mâdem !
‘Nakşi’yi bırakalım ! Şeytanıyla baş başa !
Tuzu kokutmasının, hesabıyla uğraşa !
Her sözümü sandılar boş bir rüyâ tâbiri !
Vurmadı beni ! Sağdan veyâhut soldan biri !
Bekledim ! Meclisteki işimden atılayım !
‘Vatan hâini’ diye hapse kapatılayım !
Ne kendim ! Ne kitabım ! Etmedi bir metelik !
Ve
iç savaş önlendi
! İstedim emeklilik
!
Ama resmen emekli oldu ise de adı !
Bildiğini sananlar ! Bileni bırakmadı !
Milletime
hizmetten yâni yine kopmadım !
İç
ve dış tehlikeyi izledim adım adım !
Çeşitli
mesajlara, dönüştü birikimim !
‘Profesör’
dediler ! Kimse sormadı kimim !
Hüner ! Herkesi bilip kendini bildirmemek !
Ama
önce kendini bilmeye harca emek !
*
Sonra dediler :‘Mâdem Uluğ’un var vizyonu !
Değerlendirmelerde
biz kullanalım onu
!’
Kâlb
gözü açılanın hiç değişmez kaderi
!
‘Uzgörü’nün dışında onun yoktur ederi !
Bilmezler ki ! Gelecek şey geçmişte saklıdır !
Saklıyı bilen ise ! İnsânın üst aklıdır !
Zîrâ
beyni bırakıp rûha çıkıldığı an !
Geçmiş
ile gelecek ! Olur şimdiki zaman !
‘TANRIYI’ ‘ARABAM’ da ! Çıkardım görücüye ! (xxx)
Kimse tâlip olmadı ! Hepsi gitti öcüye !
HAK çok
öfklenerek !
Birçok belâ
yolladı !
Kimi çıktı ! Kimisi çıkar ! Bizlerde adı !
Uyarılan
bir toplum ! Gülüp geçtiği zaman,
ALLAH der :‘“O
ümmete
ben
artık
vermem
aman
!”’
‘Kıyâmetnâme’dir’ bu ! Oku ! Algıla lütfen !
Dudak
bükme ! Diyerek
‘bu değil ilim ve fen !
‘Reçetemize
uy
da
! Hiç
sorma
!‘“Biz”’ler
kimiz
!
‘İnsânı
! Cesedinden
öğrenmemiş
hekimiz
!’
‘Sen ölünce ! Beyninde çürür bütün o bilgin !
Öbür tarafa gider, yalnız Rûh ile ilgin !
‘Gözün yoktur görürsün ! Elin yoktur tutarsın !’
‘Şaşkınlıktan ! Olmayan dilini de yutarsın !’
‘Seni
kurtarmaz
! Duâ ettiğin hiçbir isim !
‘Sağken ! ‘“Rûh”’la olmazsa o isim ! Diri cisim !’
Benim
gibi, orada ‘“Biz”’ler konuşmaz, sana
!
Hitab eder ! ‘“Şeklinin”’ diliyle ! Her insâna !
Anlarsın
o
vakit sen,
ne demekmiş
SÜLEYMAN
!
‘“SÜLEYMAN”’ı görünce ! Kabûl edilmez îmân !
‘Hayât en yüce fırsat ! Sen ne öldür ! Ne de öl !’
‘Das kapital’ topraktır ! Sen ne böldür ! Ne de böl !’
‘En
korkuncu sendedir
! Masallardaki
devin !
Kovmazsan ! Ne sen sensin ! Ne de ev senin evin !’
‘ALLAH’ın adı HAK’tır ! Hak
yerken kaygılı ol !
Her an O huzurdasın ! Her zaman saygılı ol !’
‘Gözde olmak dilersen ! Özde olanı gözet !’
‘Her
an ölebilirsin !
‘Vasiyet’ gibi söz et !
‘Yok’a en yakın ‘az’a indirilmiş ‘çok’tur öz !’
‘Son nefes’te duyulan ‘mırıltı’dır ‘ulu söz !
‘Ben düğümü gösterdim
!
Çözmesini sen başar
!
‘Gelinin eşiğini ! Her güvey yalnız aşar !’
‘Seni, sana tanıtmak içindir ! Bunca emek !’
‘Bize çok büyük deme ! Uluğ, zaten ‘O’ demek !’
M.H.ULUĞ
KIZILKEÇİLİ
ANKARA – 11.04.1997
***
" TANRININ ARABACILARI
" KİTABI 1978 YILINDA ANKARADA
YAYIMLANMIŞTIR.
*
(x) Sn. Murat SERTOĞLU
(xx) Evren = E. Org. Kenan EVREN
(xxx) Arabam = 'TANRININ ARABACILARI' adlı eserim.
*
************************************************************************
* BAKARE, Kur'anın 2. suresinin Arapça adı olup, Türkçesi de ‘Sığır, İnek’ demektir !
************************************************************************
*
Copyright © 2000-2003
www.ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001-2003 www.ondokuzbiz.com
Copyright © 2001-2003 www.19muhammedali.com