‘Kore şehitlerinin ve bütün HAK ve hakîkat mücâhitlerinin azîz rûhlarına’
- MEHMETÇİĞİN DÜĞÜNÜ -
Mehmetçiğe sen yerde bir iz, gökte remiz de !
Kur’an gibi, bir benzeri yoktur küremizde !
*
Can vermek için cansıza , hep can veren insân !
Kan vermek için kansıza, hep kan veren insân !
*
Mazlûmlara beş kıt’a uzaktan uzanan el !
Yumrukları tâ Arşa değen dev gibi heykel !
*
Bir nârası bin aslanın âvâzını câmî !
Harp meydanı indinde açık bir Ulu Câmî !
*
Abdestle girer meydana tekbir çekerekten,
Yüz kıbleye dönmekte vuruldukça yürekten ;
*
Değmiş o alın toprağa, baş secdede kalmış !
Gözler kapanıp vecd ile bir vakfeye dalmış...
*
Mehmetçik ! O tek lâfza sığan koskoca kâmus !
Esrâr-ı Hüdâ ! Ahd-i ezel ! Hüccet-i nâmûs !
*
Ağlar vuruyorken O ! İnildenmez ölürken !
Her uzvu şahâdet getirir bak gömülürken !
*
Göklerdeki son “FÂTMA”sı “YILDIZLI HİLÂL”dir !
Nâmahreme kaş çatması ayniyle “Celâl”dir !
*
Târîh onun imzâsı iken, ismi bulunmaz !
Toprak onun eczâsı iken, cismi bulunmaz !
*
Bir tâc-ı şahâdet onu bekler tepesinde !
ALLAH’a bakar, gözler açık son nefesinde...
*
Başsız yatıyorken bile, başbuğ gibi mağrûr !
Çökmüşse de bir “Kâbe !” Yıkılmışsa da mâmûr !
*
HAKK’ın yere düşmüş uzanan sâye-i pâki !
Bir kan ile “Fürkân”a giren âyet-i bâki !
*
İbrâhim’e “Kurbân” diye gökten inen Oydu !
Tevrât’ta da İncil’de de “Samson” denen Oydu !
*
“Yakub” Ona “Yûsuf” diyerek ağladı durdu !
“Mecnûn” Ona “Leylâ” diyerek çağladı durdu !
*
“Yûnus” Onu tespîh ile kurtuldu “balık” tan !
“Mûsâ” Onu “Nâr” sandı uzak bir çalılıktan !
*
“Meryem” Onu rüyâda görüp yandı tutuştu !
“Îsâ”yı O öpmüştü de “Kundak” ta konuştu !
*
“Refref” Onun Aşkıyla kanat çırpmada her an !
“Cebrâil”e meşk etti de inmişti o “Kur’an !”
*
“-Gâzî ya şehit !” der duyunuz nabzı atarken !
Târifidir “İslâmiyet”in yerde yatarken !
*
“Mîrâc”ı bu ! Mehmetçiğimin el ve ayaksız !
ALLAH’a “Gelin” gitmededir tel ve duvaksız !
*
Tek “İsmet”idir bohçada nâdîde cihâzı !
Can düşmanının “Rahmet”idir HAKK’a niyâzı !
*
Teşyî edilir yerde O gözyaşlı vedâla ;
Gökler açılıp, rûhu geçer mahçup edâla ;
*
Her katta melekler Ona bir fistan örerler,
“- Ey RABB’imizin gözdesi giy sen bunu !” derler ;
*
“Kevser” havuzunda yıkanır kanlı göğüsler ;
On dört gece göz kırpmadan Ay tâcını süsler !
*
Bir tül diye örtündüğü yıldızlı semâdır !
“Yûsuf” kıyamaz bakmağa bambaşka simâdır !
*
Alnında yeşil işlemeli kırmızı çatma,
“Sancak” kuşatır ağlayarak HAZRET-İ FATMA !
*
Binlerce perî tutmadadır hep eteğinden !
Milyonla melek gelmededir hep yedeğinden !
*
Şems, nûrunu tel tel koparıp huzme yapar da,
Konfet diye serper ona dâim bu diyarda !
*
Bir tahta oturmuş ki o taht “Arş-ı Muallâ !”
Bizzat Ona kıymakta nikâh “RABB-İ TAÂLÂ !”
*
Parmağına “alyans”ı takan “Sâhib-i Dîn” dir !
Tebrik eden ilkin Onu “ŞÂHIM HÜSEYİN”dir !
*
Şâhitleri olmuş bütün evlâd-ı Muharrem !
İmzâ ediyor “Defter-i Âmâl”ini, hürrem !
*
Etmekte duâ bir “Ulu Zât”, et Onu tahmin !
Binlerce Nebî cân-ı derûndan diyor âmin !
*
Arş takvimi göstermede hep “Leyle-i Kadr”i !
Vuslat demi, yok nefsinin artık ona gadri !
*
Böyle bir düğün olmadı hiç “Bezm-i Elest”te !
Cebrâil’i, Azrâil’i hep hâlet-i mestte !
*
İsrâfil’i “Sûr” çalmada eflâk “Semâ”da !
“- ALLAH !” Diye sarsılmada yerler de semâ da !
*
Kopmuş küreden, dönmede Mehmetçiği “Kâbe !”
“Kevser” dağıtır ortada binlerce “Sahâbe !”
*
“ALLAH” Onu yapmakta bütün “Mülk”e “Mühürdâr !”
Mûsâ verir “Âsâ”sını, “Zülfikr”ini HAYDAR !
*
Her Elçi gelip sunmada bir armağan eşsiz !
Şemsin kamaşıp gözleri kalmakta güneşsiz !
*
“Âdem” Ona der : “- Ben senin “İsm”in ile evlât,
Yalvarmış idim HAKK’a da etmişti şefâat !”
*
Cennet Ona der : “- Al beni sen mihr-i muaccel !
Itlâk, o muhâl ! Yok sana bir mihr-i müeccel !”
*
Havvâ yaşarır, yoksa da yaş dökmeğe kuvvet !
Âdem Baba ilk görmededir çünkü mürüvvet !
*
Hûrîler okur vecd ile “Kürsî”de ilâhi !
“Hüznî”yi de “Mehmet” gibi mes’ud et İlâhi !
*
Kalkmış mezarından bütün el çırpmada “Ecdât !”
Tavîre mecâl kalmadı imdât ÂLİ ! İmdât !
*
Mehmet ise Ya RAB o ne ? Hıçkırmada sessiz !
Hayrette düğün halkı bakar şimdi nefessiz :
*
ALLAH ki O her bir şeye vâkıftır ezelden,
ALLAH ki güzeldir yüzü bilcümle güzelden,
*
Diz çökmüş Onun öpmede tam gözbebeğinden !
Der “- Ağlama kurtuldun o dünyâ denen inden !
*
Ben sen gibi bir eş yedi bin yıldır arattım !
Her âlemi yalnız senin uğrunda yarattım !
*
Biz mahremiz artık bana her arzunu söyle !
Yalnız bana mahzûn ve garîp bakma sen öyle !
*
Bir tek şeyi yenmek bana hiç olmadı kâbil,
Benden daha kadîr biri “Sâf gözyaşı” dır bil !
*
Senden daha çok bil beni ağlatmada türben !
RAHMÂN ve RAHÎM ismimi en çok severim ben !
*
Zâtım bile dâhil vereyim hep senin olsun !
İblîs o ganî ismime âmâ saçı yolsun !
*
Tek sen bana gül de o son arzunu söyle !
Artık bana “Aynam” ne olur bakma sen öyle !”
*
Şeytan dona kalmış kekelerken : “Ne garîp hâl !”
Mehmet gözü yaşlı kapanıp secdeye derhâl,
*
Der : “Ey ULU TANRIM !” Yeniden ver bana imkân !
Dünyâya dönüp uğruna tekrâr dökeyim kan !”
*
İsmindeki kudsiyyeti hakkıyla taşır O !
Peygamberin âgûşuna bâkir ulaşır O !
*
Her damla kanı “HAK” diye hep hâke bil aktı !
Onsuz kara târih neyi bilmem yazacaktı !
*
Mehmet ! Uyu sen ! Bizde bugün nevbet-i gurbet !
Ya RAB ! Bize Mehmet gibi can verme nasîb et !
ANKARA : 18 / 3 / 1958
Copyright
© 2000 Ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001 Ondokuzbiz.com
Copyright © 2001 19muhammedali.com