FERYATLAR
Bir ıssız çöl dahî petrol bulup içmiş uyur mahmur ;
Nehir memnun hayâtından gezip oynar çakıllarla ;
Balık pullarla kaplanmış, ağaç yaprakla örtülmüş,
Semâ yıldızla süslenmiş ve ben iğrenç şu kıllarla !
*
Buhar uçmuş, duman çıkmış, bakar eflâka bir Âdem !
*
Bu arzın en ağır tek kitlesi bir ben miyim Ya RAB ?
Sular çağlar, öter kuşlar oturmuş ağlıyor insân,
Bu vahşetgâh senin bahçen ve ben türben miyim Ya RAB ?
*
Eğer türben isem ; kandilim olsun neden yoktur ?
Neden bir tek ziyâretçin kapımdan bakmıyor aslâ ?
Eğer rûhum için arkamdan ağlar varsa bir çift göz,
Neden yaşlar sızıp yırtık kefenden akmıyor aslâ ?
*
Gezer köşküyle bir hayvân, benim sâbit evim yoktur !
Doğar kürküyle bir sırtlan ve ben çıplak kokar etle !
Evet mahkûmum amma nerde ? Niçin ? Söyle Ey Tanrım !
Kanar zirâ içim hâlâ göğe baktıkça gurbetle...
*
Ağaç mâsûm çiçek açmış, olur ilkah, kalır bâkir !
O cinsî uzvunu tevcîh eder eflâka, ben arza !
Eşekler çiftleşir mevsimde, ben her nefs uyandıkça,
Neden mahkûm benim dünyâya gelmem bir sefil tarza ?
*
Karıncan minyatür Herkül ! Çekirgen zorlu bir atlet !
Bana hepsinden üstün dik duruş etmiş iken ihsan,
Neden eflâka sıçrar bir çekirgen olmasın Âdem ?
Neden yıldızlar sürükler dev karıncan olmasın insân ?
*
Bütün mahlûka yalnız ben emîr tâyin olunmuşken,
Neden benden bu dünyâda ufak mikrop dahî korkmaz ?
Diyorsun “Üfledim Ben Âdeme sırf kendi rûhumdan,”
O Âdem ben değil her hâlde, çün HAK bir nefes kokmaz !
*
Kaburgamdan tutup bir eş yarattın, ben de yaklaştım,
Hemen dünyâya tard ettin beni tenzîl-i rütbeyle ;
Senin indinde bir çarpık kemiklik yoksa mevkîîm,
Köpeklerden de âdî bir kulunsam, sen hicab eyle !
*
O cânî kurt dökerken kan bütün gün, hiç hayız görmez !
Karanlık gökte bir leylek bulur yol, pusuladan evlâ !
Bir âdî kargaya hattâ tutup bin yıl ömür verdin !
Halîfen ben miyim yahutta hayvânlar mı Ya Mevlâ ?
*
Doğar bir Şems, batar bir Ay, doğar bir Ay, batar bir şems,
Gelir bir can, gider bir pîr, bu tekrârdan nedir gâyen ?
Eğer gökte bir dev mum ve ben bir zıl ve perdeysem,
Bu tarz izhâr-ı kudretlerle bil artmaz senin pâyen !
*
“Benim en parlak âyînem MUHAMMED MUSTAFA HAYDAR,
Onun evlâdı mahbûbum, müsâvîdir şu Kur’anla,”
Deyip âhir kesersin aç susuz çöllerde hep tek tek,
Senin her aynanın şânı temizlenmek midir kanla ?
*
Huzurunda ÂLÎ’yi öldürürler, hiç sesin çıkmaz, !
O gün evden çıkarmazsın, kılıçtan kurtulur “Kâbil !”
Yezîdler hepsi baş olmuş, HÜSEYN düşmüş yatar başsız !
Eğer hep sen isen fâil senin ben abdin olmam bil !
*
Gezerken çarpmadan milyonla yıldız gökte pürâhenk,
Üç insân çarpışıp kan dökmeden geçmez bu âlemden !
Bütün ehl-i olan mahlûkun en vahşîsi insândır !
Eğer maymunsa ceddim bil hayâ eyler sülâlemden !
*
Nedir insânlığın hâli ? Nedir bu fitne deryâsı ?
Eğer eğriyse bir çember, bunun mes’ûlüdür pergel !
Çabuk çık meydana ! Yoksa utancından mı saklandın ?
Eğer mevcût ve kadîrsen, huzurumda hesap ver gel !
*
Hesaplaşmak için bin yıl kıyâmet vakti beklenmez !
Yiğit er, alnı ak başbuğ, kaçıp durmaz çıkar karşı !
Çabuk “Mîzân”ı kur, bir sen bir ben onda tartılsın !
Bana mevdü o âsân yoksa artık bil yıkar Arşı !
*
Vecidden titriyorken, gürleyen bir ses dedi “Gâfil !
Sus artık ! Anla senden başka hiç bir kimse yok evde !
Kimi görmüştü Mîracında Ahmet perde ardında ?
Bütün eflâkı koysan, toz kalır bil “kalb” denen devde !
*
Emânet yerde hattâ gökte yok, kalbindedir ancak !
Sızar kan bak yakıp neşterle içten bir lehim tuttur !
“Yakındır şah damardan” âyetinden ibret al artık !
Işık bir olmasın yontulsa bak zâtında mevcûttur !
*
Hüdâ zulm eylemez aslâ, liyâkatla hitâb eyler !
Kazan kaynar iken altüst olur yalnız o kepçeyle !
Seçen hayvânca bir dünyâ şikâyet eylemez artık !
Semâdan mum çalan hırsız gezer elbet kelepçeyle !
*
Onun indinde tek Âdem : o ilk yurda dönenlerdir ;
Diğer kullarsa hayvândan da âdî bir ahâlidir !
Hayât ALLAH’a merhundur, olur er geç o istirdât,
Onu sen vâdeden evvel satarsan mevtin âlîdir !
*
Mezar bir sath-ı mâildir, kayar rûh “lâ”dan “illâ”ya !
Meâl-i ömrü tefsîr eyleyen korkunç bir âyettir !
Kapanmış arzın üstünde, açılmış Arş-ı âlâya !
Dışardan bir nihâyettir ! İçerden bir bidâyettir !
ANKARA : 15 / 2 / 1960
Copyright
© 2000 Ondokuz.gen.tr
Copyright © 2001 Ondokuzbiz.com
Copyright © 2001 19muhammedali.com